21.12.2021 Salı Günü Saat: 18.00’de Psikodrama Grup Çalışması
Mutlu bir hafta olsun! 21.12.2021 SALI GÜNÜ saat:18.00 de Psikodrama Grup Çalıması yapılacaktır. Konu;”Kardeşlerimiz” Kardeşlerle ilişkilerimiz hayattaki en uzun ilişkilerimizden…
Mutlu bir hafta olsun! 21.12.2021 SALI GÜNÜ saat:18.00 de Psikodrama Grup Çalıması yapılacaktır. Konu;”Kardeşlerimiz” Kardeşlerle ilişkilerimiz hayattaki en uzun ilişkilerimizden…
Mutlu bir gün olsun! “Değişim/dönüşüm,varoluşsal/evrimseldir.” Değişim ve dönüşümün bu kadar hızlı yaşandığı bir süreçte içimizde bu değişikliğe ne kadar izin…
Kayıt ve Bilgi İçin İrtibat 0533 508 11 91
Çocuklara kendi yataklarına uyuma alışkanlığını kazandırmak Bundan önceki iki yazımızda çocukların uyku ile ilgili yaşadıkları sorunlardan ve bunların olası sebeplerinden bahsetmiştik. Ayrıca çocukların kendi yataklarında uyumasının önemine de dikkat çekmiştik. Bu yazımızda ise kendi yatağında uyumak istemeyen çocuklar için anne babalara bazı çözüm önerileri sunuyoruz. Anne babasıyla yatmak isteyen bir çocuğa kendi başına yatabilme alışkanlığı…
Çocuklarda Korkulu Rüyalar, Kâbuslar, Ağlayarak Uyanma Ayça Tezerişir* Çocukluk döneminde çeşitli korkuların ve kaygıların görülmesi çok normaldir. Çocuğun gelişim sürecinde dünyayı anlamlandırması ve düşünce biçiminin gelişmesinin bir ürünü olarak görülebilir bu korkular. Kimi zaman çocukların geceleri kâbus görerek uyandığını ve tekrar kabus görme korkusuyla uyuyamadıklarını veya kendilerini güvende hissetmek için anne babalarıyla uyumak istediklerini…
Uyku en temel ihtiyaçlarımızdan biridir. Çocukların verimli ve sağlıklı bir uyku düzenlerinin olması hem fiziksel gelişimleri hem de zekâ gelişimi açısından çok önemlidir. Bunun yanı sıra uyku alışkanlıkları ve çocuğun uykuya dalma biçimi bize çocukların duygusal dünyası hakkında pek çok şey söyler. Çocukların uykuya dalmakta yaşadığı sorunlar, geceleri kâbus görerek uyanma, uyumak istememe, anne ve…
“Hayatta en büyük engel beklemektir. Daha sonra gelecek olan her şey belirsizliğin alanına girer. Şu andan itibaren yaşa” Seneca Zamanı değerini bilerek, yaşanılan anın farkında kalarak anı yaşamak olarak tanımlanabilir. Bazıları bunu ölüm gerçeğini bilerek, her anı ölüm gerçeğinin farkında olarak yaşamak diye adlandırır. Bazıları için de gerçekçi olmayan bu söylem aslında yaşama bakış…
Doğumdan sonraki yaklaşık iki aylık sürece verilen addır. Bazı kaynaklarda bu sürecin iki yıla kadar sürdüğü de belirtilmektedir. Doğumdan hemen sonra hormonlarında etkisi ile annenin duygusal durumundaki değişimleri de kapsayan, halk arasında “lohusa psikolojisi”, kırkının çıkması olarak adlandırılan döneme verilen addır. Doğum sonrası ailede yaşanan gerginliklerin çiftlerin hayatlarında bazen bir eşik olduğunu, bazen de yıllar…
Çocukluk dönemi ebeveynler tarafından pek çok şeyin dikkate alınmadığı ve ihtimal verilmediği bir dönemdir. Çevremizde gezen küçük insanın hiçbir şey duymadığı, duysa da anlamadığı, basit isteklerden ibaret olduğu yanılgısına düşeriz. Aslında çocukluk dönemi her şeyin daha net duyulduğu ve merak duygusunun en yoğun olduğu dönemdir. Çocukluk döneminde cinsel davranışlar bebeklik döneminde kendini gösterir. En sık…
Geçmişten özgürleşmek ve gelecekle ilgili kaygılarımızı bırakmak, anda kalmak kişisel gelişimde iyi bir noktaya ulaşmak anlamına gelebilir. Ancak kişisel gelişim yolculuğu hayat boyu devam eden bir süreçtir. Farkında olmakla başlayan ilk adımlar, başta dirençle yerinde saymak gibi hissettirse de gelişim ve değişim hayat boyu devam eder. Yani var olan her canlı değişir ve gelişir. İnsanı…
Kaygı nedir sorusuna cevap ararken ilk olarak kaygı olmayanı ortaya koymakta fayda vardır. Yani kaygı ve korku arasındaki ayrımı açıklığa kavuşturmak gerekir. Her ikisi de temelde tehlikeye karşı gösterilen duygusal tepkilerdir. Aynı zamanda titreme, kalp çarpıntısı, terleme gibi fiziksel duyumlar da eşlik edebilir. Fakat ikisi arasındaki ayrım verilen tepkinin orantısında gözlemlenir. Korku; kişinin karşı…
İlişkiler partnerlerin birbirlerine nasıl davrandıklarına bağlı olarak güvenli- şiddet içeren arası bir ölçekte değişkenlik gösterir. İlişki içerisinde karşılaşılan şiddet fiziksel ise bunu kavramak kolay olur. Fakat psikolojik, duygusal, cinsel şiddet davranışlarının anlamlandırılması her zaman kolay olmuyor. Aşağılama, suçlu hissettirme, yalnızlaştırma, mahrum bırakma, tehdit, korkutma, ısrarlı takip vb. gibi davranışlar, özellikle 16- 24 yaş arası gençlerin…
GÜNLÜK OLUMLAMALAR NE ZAMAN İŞE YARAR! Danışanlardan gelen sorular ve cevapları: YILLARDIR OLUMLAMA YAPIYORUM AMA NEDEN DEĞİŞTİREMİYORUM? Değişmez çünkü; yaptığınız şeye inanmıyorsanız istediğiniz kadar tekrar yapın işe yaramayacaktır. İnancınız ve nereden geldiğini bilerek farkında olmanız ve daha sonra olumlama yapmanız daha çok işe yarayacaktır. OLUMLAMA YAPIYORUM, KENDİMLE ÇALIŞIYORUM AMA EYLEME GEÇEMİYORUM NE YAPMALIYIM?…
Kayıplar ve ölüm her yaştan insan için anlaşılması zor bir süreç olabilir. Herkes için çok farklı ilerleyen bu süreç özellikle çocuklar açısından gelişim dönemleri, zihinsel ve ruhsal süreçleri dikkate alınarak değerlendirilmelidir. 0-2 yaş grubu çocuklar; ölümle ilgili kavramları anlayamazlar. Sürekli çevrelerinde olan yakınlarının artık olmadığını fark ederler ama çevrelerindeki insanların temsillerini henüz iç dünyalarında oturtamadıklarından…
Kişisel yaşamımız ve profesyonel yaşamımız pek çok anlamda birbirinden farklıdır. Profesyonel yaşam sınırları belli, özünde bilmemeye dayanan bir ortamda kurulan bir ilişkidir. Kişisel ilişki ağımızdaki insanlar; arkadaşlarımız, ailemiz, sevgilimiz olabilir. Burada profesyonel yaşama göre daha sınırsız, daha farklı hassasiyetlerin gözetildiği bir ilişki vardır. Kişisel ilişkilerimiz ve profesyonel ilişkimiz kendine özgü dinamiklerle ilerler. Esas ayrım; kişisel ilişkilerimizi…
Ergenlik hayatın çok özel bir dönemidir. Benlik algısı daha çok bu dönemde oluşur. Benlik algısı toplumun söyledikleri, anne-babanın yorum ve telkinleri, arkadaşların etkisi ve yorumları ile şekillenir. Ergen hayatında kendini tanımlarken çoğu zaman etrafın algısını anlatır.. Kendisi ile çevresini farklı algılayarak, ayrışmaya başlaması zaman alır, artık kendinin ve isteklerinin daha çok farkındadır. Kendi kararlarını verme…
Toplumda olanlardan etkilenmemek mümkün değil ve mesleki olarak da deneyimlediğim; tek bir insana ulaşmanın topluma olan pozitif etkisinin küçümsenemeyeceği… Bu bağlamda toplumsal şiddet üzerine bir yazı yazmayı planladım. Ve bizden yola çıkarak bu konu üzerinde birlikte düşünelim. İlk bakılması gerekenler: Ben şiddete ne kadar eğilimliyim? Kimi aşağılıyorum? Kimi küçük görüyor ya da nefret ediyorum? “Nefret…
Kadın erkek ilişkisinde şiddet denilince akla ilk gelen fiziksel şiddet ve şiddetin kadına uygulanıyor olması. Oysa şiddetin türleri var ve erkekler de her türlüsüne maruz kalabiliyor. Fiziksel şiddetin yanı sıra ekonomik, sözel, psikolojik şiddette var. Orana vurulduğunda fiziksel şiddete maruz kalan taraf genellikle kadınlar. Mor Çatı Kadın Derneği Vakfı sayfasının belirttiği istatistikte üç kadından birinin…